<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d21818186\x26blogName\x3dMavi+R%C3%BCya\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dBLUE\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://maviruya.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://maviruya.blogspot.com/\x26vt\x3d7947681737131713773', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe", messageHandlersFilter: gapi.iframes.CROSS_ORIGIN_IFRAMES_FILTER, messageHandlers: { 'blogger-ping': function() {} } }); } }); </script>

Mavi Rüya

 

Yıldızların Altında ...

Yıldızların altında, uyku ile uyanıklık arasında şehrin ışıklarında seni aramak anlamak.Ara ara birbirin den habersiz göz kırpar ışıklar, utanırım yüzüm kızarır yanar içim ...gecenin örtüsünde yanan yüreğim seni arar, özler...yokluğunla biraz daha kavrulur.Yıldızlar, şehrin ışıkları yabancı değil arkadaşım dostum onlar. dertleşirim ağlarım yalnızlığıma... çaresiz bakışır acırlar halime. saatlarca, soğuk yalnızlık, hiç saymadığım adını bile koymadığım hasretin sabahın ilk ışıklarıyla son bulur. Kim bilir kaç sene geçti sensiz, saçımdaki beyazlar bile yabancı...gülmekse çoktan bırakıp gitti.Bense hala seni bekliyorum ruhun ölümü beklediği gibi...belki bir gün ...

 
 

Çığ Olup Başla

Dağ doruklarındaki karlar kadar yalnızken Bir çığ olup aktım hayata Savurdum, kırdım döktüm Kötü bir amacım yoktu, Sadece yanlış anlaşıldım... Baktım sonra çevreme Hiçbir şey kalmamış, yıkmışım her şeyi Öldürmüşüm dost olacağım insanları... Benim kötü bir amacım yoktu, Sadece yanlış anlaşıldım... Sonra yine baktım uzaklara, Çok uzaktaydılar... Başladım savrulmaya... KFL_M.Düzgün

 
 

Gündöndü Güneşe Aşık

Gündöndü güneşe aşık olmuş. Sarmaşık ta gündöndüye. Gündöndü sürekli sevdiği güneşe bakar, nereye dönerse yönünü o tarafa döndürürmüş. Sarmaşık aşık olduğu gündöndünün yüzünü bir kerecik olsun görebilmek ve aşkını dile getirmek için sevdiğine her geçen gün biraz daha sarılırmış. Gündöndü sarmaşığın farkında bile değil, o aşkına kavuşacağı günü beklemekteymiş. Sarmaşık sevdiğine öyle sıkı sıkı sarılmakta birgün sevdiğinin ona baktığını görmüş.Onun sararıp solan yüzünü kendisi de solarak seyretmiş. Gündöndünün ölümü sarmaşığında sonu olmuş. Sevgililer sevdiğine giderken , sevenlerinide götürür.

 
 

Diyemedim

Seni bekledim o güne dek. Sadece sana "seni seviyorum" diyecektim. Senin en çok sevdiğin çiçekleri topladım . O gün gelmedi diye sana veremedim. Çiçekler soldu, kurudu. Yollar yağan yağmurla ıslak ıslak olmuş. Kaldırımlarda dolaşırken iyice ıslanmıştım.Islak ıslak ne kadar yürüdüm bilmeden sana geldim.Zili çalmadan sana söyleyemeden geri döndüm.Hep gün dü beni bağlayan , bekleten. Sana o gün söylemek İstedim."seni seviyorum "diye.Anlamlı bir günde anlamı olsun diye.Ama seni kaybedince ...Anladım ki sevgimizin sözcüklere döküldüğü gün dü en anlamlı gün. seni seviyorum

 
 

Gitmeden Son Birkez

Sevdiğime son birkez dedim ki. Bir kere olsun söyle."Seni seviviyorum de" ama nafile."Hayır, o cümleyi söylersem sensiz giderim. Ben se sende yok olmak, sende ölmek ... ben sen olmak istiyorum. Günler sonra bir çift yürek bir oldu. Tenler can oldu , canlarsa ruh...Artık o günden beri sevgiler, sevgililer ölümsüz. Selam ey Sevgililer.

 
 

Takıların Dili Olsaydı

Takıların dili olsaydı ilk olarak kadınlara teşekkür etmek olurdu zannederim.Çünkü kadınlar sevinçlerini karşı tarafa anlatırken hep takıları kullanmıştır.Takılar kadınların gücü, karşındakine meydan okumada kullandığı dilidir. Genç kızın boynunda sevgi, anı, tarzdır. Gelinlere en güzel armağan, geline verilen değerdir. Bazen başta taç , bazen belde kemer, bazen kulaklara küpedir takı.İnsanlık kadar eski, tarisel , kültürel değerlerimizdendir.Mezarlardan bulunan takılardan o milletin yaşam tarzı, ekonomik durumu, kültürel yaşantısı ile ilgili bilgi alınır.müzelerde sergilenmekte olan takılar geçmişe ışık tuttugu gibi o milletin gurur kaynagıdır. Kadın ve takı ayrılmaz bir parçadır. öylesine iç içedirler ki karşı cinsi kıskandırmış, son zamanlarda karşı cinsten de takılara sıcak bakanlar olmuştur.Günümüz de cinsiyet ayırımı yapmadan takılar dillere , kaşlara, göbeklere yerleşti. Takıların dili olsaydı hem bakışır hem şöyleşirdik. Selam sana insanlık kadar eski dost.

 
 

O GÜN

Soğuk bir kış günü. Arabama binmekten vazgeçip otobüs durağına dogru yürüdüğümü fark ettim. Tek kişilik bir yere oturdum. İnip binen insanlara takılı kaldım bir süre. Bazen otobüs durağında kendime gelir gibi oluyorumdum. Eskilere dalıp gidiyordum. Duraklar yabancı... insanlar yabancı.. merhabalar çoktan uzaklaşmış... Bir anda sıcacık bir gülümseme ile irkildim... Samimi bir hava ve sohbet başladı aramızda. Eskiler , hatıralar... ta çocukluğumuza kadar indik. Tanıdık çıktık. Aynı mahalleden. Ama biz o mahalleden taşınınca her şeyi orada bırakmıştık. Dostluğu, komşuluğu, samimiyeti...Hatta konuşmuyorduk eskilerden . Çünkü biz lüks bir mahalleye taşınmıştık. Modern olmuştuk. Samimi davranmak, doğal olmak, komşuculuk, hele arkadaşlık yoktu yeni hayatımızda... Özlediğim ve sebebini bilmeden bindiğim otobüste geçmişime bir yolculuk yapmıştım o gün.Geçmişim ve yaşadığım hayat hep çarpışır durur kafamda ta o günden beri.

 
 

Sevmek

Sevmek güzeldir, Sevenin olunca Akşam sıcak , saranın olunca Yarın başkadır, Özlenen olunca Hasret güzeldir, kavuşma olunca.

 
 

Aşkı Yaşamak

Aşkı yaşadım sanırdım geçen zamanda, oysa tanımamışım bile. Aşk göz yaşı, yalnızlık, acı demekmiş bilemedim ilk başında.Sormaya korkuyorum aşkı insanlardan.Hepsi acı acı bakışlı, biten geceden dertli, doğan güneşten umutlu... Bir gün daha bitiyor gerçek aşk yaşanılmadan.

 
 

Neredesin Ey Sevgili

Sana dokunamıyorum? Ta uzaklardan merhaba edip, selam diyorsun. Bense seni bende istiyorum. sen ne tensin ne can. sen bensen ben kimim ey can! Gülü, sümbülü, laleyi derdim sensin deyi.. can deyip yandım kor gibi... gel ey sevgili gel ben gibi.. suya haber saldım sana gelmedi mi? Baharla gelen sevgi haberi hazan oldu... doyamadım... ya sen gel yada gel de...

 
 

Yarım Kalan Rüyalarım..

Rüyalarım var sonunu getiremediğim..Ya sabahın ilk ışıkları bölmüştür yada bir çocuk sesi....Ama yine bitmez..Başka bir akşam dalarım derin uykulara acı bir ambulans sesi böler uykumu ...yine yarım kaldı rüyam... yarım kalan rüyalarımın sonunu merak ederdururum...ücreti çok olmasada bir işe girdim..zamanla yükseldim ..çoğu insana iş veren oldum.uzun sayıla bilecek hayatımda üzülmüyor , sıkılmıyor ama sürekli daha çok çalışıyordum... saatmin alarmı çalıyor... yarım kaldı rüyam....Sonunu merak etmeliyim ..Yarım olan hayatım gibi.....

 
 

Mutlu Olmanın Sırrı

Hep mutlu olacağım günü aradım.Bekledim ...Ama nafile Çünkü mutlu olmak o anda yaşamakmış anladım.Uykuda ..sabahın ilk ışıklarında..Arkadaşımın bir gülüşünde ...Mum ışığında nefis bir yemekte....Bulamadım ben mutluyum , harikayım, yaşamı seviyorum...aşığım..diyeni...Ben mutluluğu mutsuz olduğum da öğrendim.Mutsuzluk aşı gibi dozunu ayarladın mı Seni mutluluğa hazır ediyor. Haydi mutsuzluk aşısıyla mutluluğa!!!!