<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d21818186\x26blogName\x3dMavi+R%C3%BCya\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dBLUE\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://maviruya.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://maviruya.blogspot.com/\x26vt\x3d7947681737131713773', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe", messageHandlersFilter: gapi.iframes.CROSS_ORIGIN_IFRAMES_FILTER, messageHandlers: { 'blogger-ping': function() {} } }); } }); </script>

Mavi Rüya

 

Hormona Dikkat

Meyve ve sebzelerdeki hormonun insan üzerinde bıraktığı yeni farkedilen etkisi ; kız çocuklarında erken aded görme(regl dönemi).Haberlerden edindiğim bilği kadarıyla kız çocuklarının aded olması 7-8 yaşa kadar düşmüş.Hormonla gelen bu duruma ilaçla müdahale...Bize ne oldu. Ne yiyeceğiz , nerden nasıl sebze ve meyve alacağız? Gerçek meyve tadını , kokusunu özledik. Elmayı elma gibi, portakalı portakal gibi, domatesi domates gibi.....yemeyi özledik.Ellerimizle çocuklarımızın hormonal yapısını bozup ilaçlara esir ediyoruz.

 
 

0-6 yaş çocuklarımız

0-6 yaşında olan çocuklarımızda görülen davranış değişikliğine dikkat ettiniz mi? Çocuklarımız büyüyor. Ergenlik çağındaki çocuklarımız gibi bu yaştaki çocuklarımızın da davranışları değişkendir. Yemelerinden , yürümelerine , konuşmalarına, sevdikleri -sevmediklerine kadar sürekli davranış ve huy değiştirirler. Telaşlanmayın sadece çocuğunuz büyüyor, bunun farkına varınız. Kendine özgü karakteri ve modeli bulduğunda değişim süreci tamamlanmış olacak. Telaşlanmak yerine sizler ona model olun. Sabırlı , sakin , samimi ve içten olun.O sizi dikkatle seyrediyor ve model olarak görüyordur. Çok sanşlısınız değişimi fakettiniz ve ona ortam hazıladıysanız.

 
 

Çanakkale Şehitliği

Çanakkale şehitlerini anlamak ,anlatmak bana çok zor geliyor. Ne kadar anlatabilirim ki. İçim yanıyor. Ben atalarımın bana bıraktığı vatanı ne kadar seviyorum , atalarımı ne kadar tanıyorum.Atalarım bu vatan uğruna nelere katlandılar?Çocuklarıma neyi nasıl anlatabilirim. Japonların çocuklarını nasıl eğittiğini biliyor musunuz? Çoçukları hiroşima bombasının atıldığı yere götürüp; çalışmassanız güçlü milletler sizi böyle yapar.Üstün teknoloji donanımlı bir fabrikaya götürüp ; çok çalışırsanız dünyaya yön verirsiniz. Çocuklarını ÇANAKKALE ŞEHİTLİĞİNE getirip vatan böyle savunulur. Deyip çocuklarına yerinde hayati dersler veriyorlarmış.Bizler çocuklarımıza nasıl eğitim veriyoruz? Geçmişi olmayan bir milletin geleceği de olmaz.

 
 

Ben Maviyim

Mavi mutluluğun, sevecenliğin , tazeliğin sunumudur. Bizim kültürümüzde nazara karşı kullanılan nazar boncuğunun rengi tesadüfen mavi değildir.Çünkü mavi denizdir , ufuktur kötülükleri kendinde eritir,yok eder. Nazarları (kötü bakışı) maviye dönüştürür. Batıda intiharları azaltmak için Köprü ayaklarını maviye boyarlar, Araplar mavinin kan akışını yavaşlattığına inanır. Duvarları mavi olan okullarda çocuklar daha az yaramazlık yaptıkları gözlenmiş.Mavi geniş düşünce , uzak bakışlılığı temsil eder.Mavi huzuru temsil eder ve sakinleştirir.Zaman zaman hepimiz maviyiz.

 
 

Periler Ülkesi

Bir gün ana peri tüm perileri toplayıp bir dilekte bulunmuş.""Perilerim yeni yerleşim yerleri bulmanızı istiyorum.Ama bir çok özelliği olmalı.Ben kışın karda uçmayı çok severim,kar kırıstallerinde güneşin ışıklarıyla çocuklar ve gençler oynaşsın isterim. Hep kar olmasın baharı yaşamak yaşam sevincimizi kuvetlendirir. Rengarenk çiçekler hayatı müjdeler gam ve kederi terk ettirir. Hele uçuşan kelebeklerin , çiçekten çiçeğe konup bal yapan arıların heyacanını görmek isterim. Hafif başım dönmüşken ayaklarım yere bassın , kışın üşüyen başım güneşle ısınsın isterim. Sıcacık bir sabahla güneşin doğuşu, uzunca günün ardından dinlenirken güneşin en güzel batışını izlemek hakkım diye düşünüyorum. Sonbarı mutlaka olsun , yaprakların sararması , dökülmesi hayatın önemini anlatır gençlere. Bu özellikleri olan bir yer bulunca oraya yerleşelim.""der. Tüm periler dağılmış dünyaya. KAPADOKYA şehrini bulan periler çok sanşlı, hemen geri dönüp ana periye anlatmışlar Kapadokya şehrini. Göç hemen başlamış, her periye bir tepecik düşmüş. Kendilerince tepecikleri oyup şekiller vermişler. Her tepe bir periyi anlatır, birbirine benzemeyen peri tepeleri Kapadokyayı eşsiz periler ülkesesi yapmış. Kapodokyaya gelenler perileri görür bir peri olarak (büyülenmiş) şehirlerine dönerler. Herkese perileri anlatırlarmış . Kapadokya ülkesi hiç ziyaretçisiz kalmazmış. Peri varmı yok mu demeyin periler ülkesine gidip ziyaret edin.

 
 

Ozona Merhaba

Sabah güneşin ilk ışıklarıyla yürüyüşe çıkıp ozonla tanışmalısınız.Ozon Oksijenin kimyasal kuzeni.Yapısında (O3) üç oksijen atomu bulunan kimyasal bir bileşiktir.Yürüyüşlerinizi mutlaka ozonla yapın.Çünkü ozonun size sağlayacağı bir çok imkanlar var.Bazıları: Dolaşım Bozuklukları ;Sabah sabah tertemiz havada yürüyüş yapılırda dolaşım sorunu olur mu hiç. Kronik yorgunluk;yorgun yorgun kalkarız ya yataktan, günaydın demek bile bize yük olur çoğu zaman, işte tedavisi güneş doğarken ona merhaba demek. Zayıflatıyor;Tempolu yürünür de zayıflanmaz mı? Stres ve strese bağlı hastalıklara bire bir çözüm.Bende stres yok demeyin bulaşıcıdır.Televizyondaki diziden ,haberlerden,komşudan yakınlarınızdan .... aşısı belli sabah erkenden yürüyüş yapmak. Gençlik iksiri;Beni en çok etkileyen yönü ozonun gençlik iksirini kim olursa olsun; güzel, çirkin , yaşlı , kadın , erkek...Herkese cömertçe dağıtması. Daha sayamadığımız bir çok özelliği var.Güneşin zararlı ışınlarını süzerek tüm canlıların hayatında kalkan görevi görmektedir. En azından sabah sabah camları açıp ozonu içeri davet ediniz. Ozona merhaba diyelim her sabah.

 
 

Benim Canım Annem

Yaşımız kaç olursa olsun "ANNE" kelimesini duyunca taa uzaklara dalar gideriz.Küçüçükken mutluluğumuzu , üzüntülerimizi annemizle paylaşırdık.Elimiz yara olsa , yere düşsek hemen annemize koşar tedavi etmesini isterdik.Hani annemiz öpünce yaralarımız sarılırdı ya ondan bahsediyorum. Bende çocuklarımı çok defa öpücükle tedavi ettim. Annem azarlasa , kızsa , azıcık canımı acıtsa yine anneme sarılır, çareyi onda arardım. Beni ancak o anlayabilir , o tedavi edebilir. Hala canım acıyınca annemi arar, onu yanımda isterim.Beni anlamasada , derdime çare olamasada ben onda huzur bulur , onda çare ararım. Ben annemin yanında hala çoçuğum.İçimdeki çocuğu annemin yanında dışarı çıkarır gönlümce oynarım, ağlarım , naz ederim .Gitme vaktim gediğinde çocukluğumu (çocuğumu ) içime koyup bir daha annemi ziyarete gelenedek onu içime hapsederim. Ben hiç büyümedim ki.Benim canım annem.

 
 

İlginç Tariflerden

Siz hiç tükenmez içtiniz mi? Malzemeler: 3 orta boy ayva 1 kg muşmula 3 orta boy armut 1,5 su bardağı şeker 1 kg taze üzüm 25 su bardağı su 3 orta boy elma Meyveler bütün (elma ,armut,ayva, ) dilim dilim kabuklu olarak kesilir.Hepsi karıştırılır.Musluklu bir küp veya bidona bir kat meyve bir kat şeker olarak yerleştirilir.En üste tülbent içinde küçük bir parça ekmek koyulur.25 bardak su doldurulur.Ağzı kapanır.Küp (bidon) ara sıra sallanır.15-20 gün sonra içilebilir. (suyu azalırsa su ve şeker ilve edilir.) Afiyet olsun

 
 

...... Ne İster

Kadın ne ister? Erkek ne ister? Çocuk ne ister? Neden cinslerine göre ayırarak sorar , kendimizce cevaplar ararız.Kadın sevgi, saygı , samimiyet ,yalansız - riyasız bir hayat ister. Mutlu ,isteklerinin karşılanması , özgürce alış veriş yapmayı .... ister. Kadın ister de erkek ve çocuk istemez mi? Demek ki insanlar ne ister diye sorup, insanları mutlu edecek cevaplar bulmalı .Çalışmalar insanlık adına olmalı. isteklerimiz sorulur da çözüm bulunur mu? Herkes kendi kendine neyi ne kadar yapıyorum diye sormalı .Anne , baba , eş , çocuk ....öğrenci ne yapabilirim diye düşünüp çaba sarfederse mutlaka olumlu karşılık bulunur. Soruların yerine çözümler gelir.Hep birlikte el ele ....insan ne ister ?

 
 

Maskelerimiz

Çocuklarla aramızdaki en belirgin ayracımız maskelerimiz.Hepimiz çocular gibi güler, ağlar , yer içeriz.Ama bizler maskelerimizle duygularımızı , kıskançlıklarımızı , öfkemizi...perdelerle süsler , kapatırız.İşteki arkadaşlara , amirlere , memurlara evdeki gibi davranamayız.Evde de iş yerinde ki gibi resmi davranamayız.Gece eşiniz , çocuğunuz hastalandı hemen hemşire maskesiyle ortaya çıkar ilaçlarını içirir ateşini ölçeriz. Aşçı olur mutfağa dalarız, hizmetçi olur evin temizliğine , bulaşığına, çamaşırların temizliği , ütüsüne bakarız. Garson maskesini takınca tek masanın etrafında döner durur serviste bir hata yapmamak için titizlik gösteririz. Bahşiş bile almadan yemeğin servisini tamamlarız.Çoçuğumuz uyuyacak annelik maskemizi takıp acele yanına koşar masallar anlatarak huzur içinde uyumasını sağlarız.Çaycı olur çay demler servis ederiz.Misafir gelecekse organize eder, onların mutlu ayrılması için çaba sarfederiz.Bizler maskesiz olamayız. Bazen maskeleri karıştırır dedikoduculara malzeme oluruz.İyi ki maskelerimiz var.

 
 

Gelin ve Arkadaşları

Uçuk yeşil elbise ona çok yakışmış.Gençliği , asilliği ve güzelliği yeşille bütünleşmiş. Zarafetiyle sarıya , pembeye, kahverengiye ev sahipliği yaparak insanlara renk cümbüşü sunmaktalar. Renk renk elbiseleriyle düğünde boy gösteriyorlar. Gelini sormayın hiç.Beyazlar içinde duvağını örtmüş sahnede , görücüye çıkmış genç kız gibi süzünüp durur.Ya gelinliğini kim beğenmiş , hangi modacı tasarlamış, ne tür kumaş kullanılmış bilemiyorum.O bir şaheser , paha biçilemez bir eser ....ne kelimeler , ne cümleler yeter anlatmaya.Onun adına sayfalar dolusu kitaplar yazılırda yine de anlatılmaz. Renklerin ve düğünün insana verdiği haz ve duygular sığmaz gönüllere, aşk olur düşer dillerine. Sizler de bana hak vereceksiniz. Sabah işe giderken, pencereden uzanıp hava alırken, markete , pazara giderken etrafınıza bakıverin.Gelini ve yakın arkadaşlarını görüp hayran olmamak mümkün değil. Yakında düğün bitecek gelini görmek başka bahara kalacak. Başka baharı görme garantimiz var mı?

 
 

Gülmeyi Unutanlar

Biz çocukken gülmeyi severdik.Güldükçe güller açardı, yüzümüze bakanlar birdaha bakar çocuklara gülmek çok yakışıyor derlerdi.Duygularımızı yaşardık.Gençlik güldükçe güler, neşe sevinç birbirine karışırdı.Şen kahkahalar gençlik iksiri gibiydi.Ama şimdi etrafımda ki çocuklardan hiç kahkaha duymuyorum.Çocuklar mutsuz, doyumsuz... Ne gerek var , bana ne, neme lazım gibi tavırlar sergiliyorlar .Zamanlada mutluklarını arkadaşlarıyla paylaşmayı bilemiyorlar.Paylaşılmayan mutluluklar çoğalmak yerine azalarak yok olup gidiyor.Mutsuzluk tohumları stres çiçekleri açıp hızla insanlar arasında üremeye devam ediyor.Ne haplar nede hızla sayıları artan psikolog, psikiyatrlar stres çiçeklerini yok edemiyorlar.Sanki istemeden hepimiz onların gelişip büyümesi için ortam hazırlıyoruz.Elele verelim stres çiçeklerinden kurtulalım.Ama nasıl?